Bir sıdık tanıdım, sadakat seslenişi
Miraç dönüşü, bırakmadı gönül eşi
Sonucu güç bile olsa, Peygamber
Efendisi
Bu yol, sadakat ve doğruluk yoludur
Bir Âdil tanıdım, sesi güven saçandır
Ömer’im ilahi hesapta güller açandır
Gönüllerin çobanı olan, diva açandır
Bu yol, adalet ve iman yoludur
Yıldızlar görüyorum, şaşırtmıyor beni
İbadetleri ağlatıyor, yeri-göğü
güneşi
Onların işittiği peygamber seslenişi
Bu yol sorumluluk ve ibadet yolu
Bir feryat duyuyorum Âla sesi
Evliya, sıdık, asfiya, tabiin sesi
Nefsim ağlıyor işitince bu sesi
Bu yol, yüceler ve gönüller yoludur
Elest Bezmi’nde verdik söz, sadakat
Kâlu Bela deyip seslendik bu yol
sadakat
Biz bu yolda köle olduk, bu yol
sadakat
Bu yol, sadakat ve güven yoludur
Gözlerim görmüyor, yaşım altmış üç
Sen yokken nefse karşı gelmek, güç
Ahmet Yesevi’yim ben, dilediğim âlâ
düş
Bu yol, ahlâk ve sorumluluk yoludur
Taptuk Emre’yi düşledim, piştim ben
bu yolda
Asla eğri odun vermedim, düştüm ben
bu yolda
Adım Yunus Emre, feryad ettim bu
yolda
Bu yol, tecrübe ve direniş yoludur
Ey Şems’im, kitaplarımı suya attın
Bu hikmetten sonra imanıma değer
kattın
Sen, milyonları feryadınla ağlattın
Bu yol sabır ve feryatlar yoludur
Ey
Asım’ın nesli, sıra senindir!
İman, elinde bir demet laledir!
Tevhid yolu senin, söz senindir!
Bu yol, Asım’ın ve dirilişin yoludur
0 Yorumlar