NABLUS MEYDAN VE KURTULUŞ SAVAŞI -tartışma - Murat Şah VURAL

NABLUS MEYDAN VE KURTULUŞ SAVAŞI -tartışma

 

Bir toplumu en ileri seviyeye getirecek olan hiç şüphesiz o toplumun rahatça düşünmesine, eleştirmesine izin vermektir.Dünya tarihinde rönasans öncesi ve sonrası karşılaştırması yaptığımızda da bu eylemin etkileri açık bir şekilde karşımıza çıkmaktadır.Bahsedeceğim konu Türk toplumunu yakından ilgilendiren, üstü örtülmüş büyük bir savaştır, savaşlardır…

Kurtuluş Savaşı  ve Nablus Meydan Muharebesi  arasında bir karşılaştırma yapacak ve sonucunu yine sizin düşüncelerinize bırakacağım.

Kurtuluş Savaşı, 1. Dünya Savaşı'ndan yenik çıkan Osmanlı İmparatorluğu'nun savaşı kazanan devletlerce işgali sonucunda Misak-ı Milli sınırları içinde ülke bütünlüğünü korumak için girişilen çok cepheli siyasi ve askeri mücadelenin adıdır. 1919-1922 yılları arasında gerçekleşmiş ve 24 Temmuz 1923'te imzalanan Lozan Antlaşması ile resmen sona ermiştir. İstiklal Harbi veya Milli Mücadele olarak da bilinir.

Kurtuluş Savaşımızın başlangıç tarihi  Atatürk' ün Samsun' a çıktığı tarih olan 19 Mayıs 1919 olarak kabul edilir.Ancak Kurtuluş Savaşı resmen 24 Temmuz 1923 de Lozan antlaşması ile resmen sona ermiştir.

 

Nablus Meydan Muharebesi’nde görev alan komutanların çoğu burada görev almışlardır…

Nablus Meydan Muharebesi

Osmanlı İmparatorluğu’nun Birinci Dünya Savaşı’nda en uzun süre devam eden, en zayiatlı ve tek meydan muharebesinin yapıldığı cephesi Filistin olmuştur. Nablus Meydan Muharebesi’ne kadar olan safhalarda: Birinci ve İkinci Kanal Harekatları, Birinci, İkinci ve Üçüncü Gazze Muharebeleri, Kudüs Muharebesi, Birinci ve İkinci Şeria Muharebeleri cereyan etmiştir. Mustafa Kemal, 5 Temmuz 1917’de Filistin’de yeni teşkil edilen Yıldırım Ordular Grubunun 7.Ordu Komutanlığına atanmış, ancak bu Grubun komutanı olan eski Almanya Genelkurmay Başkanı Mareşal Falkenhayn ile anlaşamamış, 2 Ekim 1917’de istifa ederek, İstanbul’a gitmiştir. Mustafa Kemal, Filistin Cephesi’nde durumun kritikleşmesi üzerine, bizzat Padişah VI. Mehmet Vahdettin tarafından 5 Ağustos 1918’de tekrar 7.Ordu Komutanlığına atanmıştır. İngiltere, Osmanlı imparatorluğu’nu Birinci Dünya Savaşı’nın dışında bırakmak amacıyla, Filistin Cephesi’nde kesin sonuç almayı planlamıştır. Filistin Cephesi’nde Osmalı’nın Batıdan-Doğuya 8, 7 ve 4.Orduları tertiplenmişti. Türk Erkan-ı Harbiyesi’nin hadiseleri yanlış okuyuşu ve birliklerin naklinde geç kalınması Filistin Cephesi’nde Yıldırım Ordularının mağlubiyeti ile sonuçlanmıştır. Bunun üzerine 25 Şubat 1918’de Başkomutan Vekili Enver Paşa, Mareşal Falkenhayn’ı görevden alarak yerine Çanakkale Cephesi eski Komutanı Mareşal Liman von Sanders’i atar. Kudüs’ün yeniden alınması gündeme gelse de yapılacak bu muharebelerden de bir sonuç alınamaz.

1918 yazına gelindiğinde Filistin’de yeni cephe (Kroki 1), Medine-i Münevvere’den itibaren Hicaz Demiryolu hattını takip ederek Salt-Nablus kasabalarının güneyinden geçerek Hayfa’nın Kuzeyinden Akdeniz’e varan 90 kilometrelik bir hattır. Yıldırım Ordular Grubu’nun kuruluşu da değişmiştir. 8. Ordu kurularak Yıldırım Ordular Grubu emrine verilir. Grup 4., 7., ve 8. Ordulardan oluşmaktadır. Taberiye Gölü ile Lut Gölü’nü birbirine bağlayan Şeria Nehri’nin Batı tarafında 7. ve 8. Ordular; Doğu tarafında ise 4. Ordu ile Medine’yi savunan kuvvetler bulunmaktadır. 8. Ordu komutanı, Çanakkale’yi 18 Mart 1915’te savunan Cevat (Çobanlı) Paşa’dır. Ordu Türk cephe hattının sağında, ordu Karargâhı da Tul Kerem’de bulunmaktadır. Albay Refet (Bele) Bey komutasında 22. Kolordu (7. ve 20. Tümen) ile karargâhı da Azzun’da olan Albay von Oppen komutasında Sol Kanat Grubu’ndan (16. ve 19. Tümen ve Alman Asya Kolu) oluşmaktadır.

Karargâhı Nablus’ta olan 7. Ordu’nun komutanı ise Tuğgeneral Mustafa Kemal Paşa’dır.5 Ordu, Albay İsmet (İnönü) komutasında 3. Kolordu (1. ve 11. Tümen) ve Tuğgeneral Ali Fuat (Cebesoy) komutasında 20. Kolordu’dan (26. ve 53. Tümen) oluşmaktadır.

Grubun üçüncü ordusu ise General (Mersinli) Cemal Paşa komutasındaki 4. Ordu’dur. Ordu birlikleri Albay Ali Fuat (Erden) komutasında 8. Kolordu (48. ve Mürettep Piyade Tümenleri), ile Albay Esat komutasında Şeria Grubu (24. Piyade ve 3. Süvari Tümenleri) ve Albay Şevket komutasında 2. Kolordu’dan (62.Tümen, Şam, Havran, Maan Komutanlıkları ) oluşmaktadır.

 Avrupa Cephesi’nden Filistin Cephesi’ne atanan General Allenby komutasındaki İngiliz Ordusu, 19 Eylül 1918’de taarruza başlamış, aynı gün 8.Ordu bölgesinden Yıldırım Ordular Grubunun cephesini yarmayı başarmıştır. Tarihe, Nablus Meydan Muharebesi adıyla geçen, bu savaş sonunda; Cevat Paşanın 8.Ordusuyla Mersinli Cemal Paşanın 4.Ordusu imha olurken, Mustafa Kemal Paşanın 7.Ordusu büyük zayiat vermiş ve Filistin kaybedilmiştir. İngiliz Ordusu ile isyan eden Araplar işbirliği yaparak, Filistin’den sonra kuzey istikametinde takip harekatını sürdürmüşler, Ürdün ve Suriye’yi de işgal etmişlerdir. Mustafa Kemal topladığı kuvvetlerle , İngiliz Ordusunu ve Arapları Halep kuzeyinde durdurmuş,şimdilik Anadolu’ya sokmamıştır. Ancak, Anadolu’nun yumuşak karnının tehdit altına girdiğini değerlendiren Osmanlı yöneticileri, 30 Ekim 1918’de Mondros Mütarekesi’ni imzalamışlardır.

Şimdi her iki savaşta da görev alan ve aynı düşmana karşı birini yenip ikinci savaşı kaybeden komutanları not alalım:Mustafa Kemal, İsmet İnönü, Fevzi Çakmak, Kazım Karabekir, Refet Bele, Cemal Paşa, Cevat Paşa ve Ali Fuat Cebesoy…

Soru şu: Nablus Meydan Muharebesi’nde kaybeden komutanlar Kurtuluş Savaşı’nın lider kadrosunda nasıl oluyor?

 

Yorum Gönder

0 Yorumlar