18.10
Benden bu kadar!
Diyerek yeisle iç çektiğim
Bu çağdan
Reddiyemi yedim, bu yaşımda.
En iyi oyununu sergileyenlerle düşman oldum,
Sözlerimi yanlış ezberlememdi sebebi.
Yine o sahne merdiveninden düştüm
Bir tek adım kaldı bende.
Sokak torbalarından ceset topladım,
Ruhsuz kimselerle yaşıyorum yine
Bir telkin gibi kaçtığım heveslerim
Saklanan sırlarla bir koşuya kalktılar
Yakalayamayanlar düşman kesildi,
Yine lanet edilen biri oldum o sahnede
Yalnız, bir şey öğrendim kalıntı yazıtta
Adım kadar büyük bir mesken varmış,
Henüz adım atılmamış…
Cümlelerse maskeli,
Zulme atılan kahkahalar
Ertelenen oyunlar
Ve yırtılmış antlaşmalar…
Üç heceli sıfatlar, koca adamlar
Savunma bekliyorlar, atak için
Artık bedelsizce şiir okuyanlar da kalmadı.
Hala bu çağ düzelir sananlar
Evvel zamanda kaldılar.
Tükenen umutların arasında çizildi
Tabloları…
Ruhlar sahte kaldı, bedenler sahipsiz
Nice sırlara sahiplik eden düşünceler
Topraklara lanet eden mısralarla
Ölüme kirleriyle koşanlara
Kirli kefeni aratıyorlar
Alkıştan kaçanlar, solmuş papatya demeti
İğrenilen bir çağ da kalmadı artık!
Kim olduğumuzu hatırlatmaktı görevim,
başaramadım…
Şelaleyi de durduramadım sahi,
Yine boşa çıktı çabalarım,
Sahipsiz kimliklerle..
Ve hala en sevilen sanatçı sarhoş
Yanlış resimleri satın aldı sırlarım
Pazarlık yok!
Bugün yirmi iki yaşındayım…
Bir adım uzaklığın, ne kadar büyük olduğunu
İçine şehirler, sesler ve hatta şiirlerin bile sığdığını
Bugün
öğrendim.
0 Yorumlar