Yazı yazabilmek için ‘özgürlük sınırlarının’ kırılabilmesi
gerekir. Bu eleştiri dehlizinde kendine yer bulamayanlar, şahsiyet inşasına
göre hareket etmektedirler. Böylesi anlarda, devrimci ruhların eline
geçebilecek yegane unsur, içine dönmektir. İçine, kendine, özüne…
Bir sav olarak düşünmekteyim ki, insanoğlu usulce halk
arasında veyahut herhangi bir mecliste haykıramadığı nidalarını bir şekilde
haykıracaktır. Öyle olduğunu da görmekteyiz. Sıkışan bedenler, düşünceleri tedricen
sıkınca, özgürlüğe alışan ruhlar bir yerde bu özgür hali arzulayacak ve bu
isteğin elbet bir sonucu olacaktır. Bu nedenle ortaya çıkan ‘’ şu, bu, falan,
filan’’ cemiyetlerini bir Müslüman olarak, kendime yediremesem de, kanalları
tıkanası hale getiren çarkın ‘’ben nasıl istersem’’ fikriyle hareket edenlere
elbet bir başkaldırısı olacaktı. ‘istibdat’ diyecek halim yoktur. Lakin
sınırları bu kadar daralmış bir ortamda ‘ahlakın herkesçe farklı yorumlandığı
ve güçlülerce doğru kabul edilenin mutlak doğru kabul edildiği’ bir görüşü
kabul edecek de değilim.
‘Cemiyet.. Etik, özgürlük, hak, adalet’ demekti. Şimdi ise saçma sapan propagandalara
köle olmanın adına özgürlük diyorlar. Çünkü, içindeki canavarı bir yerde
bırakması gereken insan, kendini ‘rahat’ hissettiği an, dökülüyor. Bu dökülüş,
eğer İslam adına olmuyorsa, ZULÜM oluyor.
Sorularım çoğalmakta, suçun toplumsal olduğunu
düşünenlerdenim. Lise sıralarımdan bu yana, kalıtımsal ve çevrenin etkisinin
bireyden daha fazla etkili olduğunu dile getiririm. Şimdi, eğer toplumumuz
cehenneme döndüyse, dönüp kendimize, şahıslar üzerindeki oluşturduğumuz baskıyı
sormalıyız. Herkesi, yeterince dinliyor muyuz? Yoksa kelebek etkisini mi
bekliyoruz?
Ahlaksızsınız, ahlaklı
bireylerin var olmasını yakınıyorsunuz!
Günahkarsınız, günah işleyenler olmasın diyorsunuz!
Haramkârsınız, haram işleyenler olmasın diyorsunuz!
Namussuzsunuz, namuslu bireyler olmalı diyorsunuz!
Bencilsiniz, İslam’ın kardeşleri neredesiniz? Diyorsunuz!
BİNLERCE DEVAM ETTİREBİLİRİM.
Ve sorarım: SİZ NASIL BİRİSİNİZ Kİ, CENNET GİBİ BİR TOPLUM
İSTİYORSUNUZ? ÖNCE KENDİNİZE.
0 Yorumlar